Kendinizle ne götüreceksiniz?- Qənirə Paşayeva

Hazırda oxunan: Kendinizle ne götüreceksiniz?- Qənirə Paşayeva

89482
(Ganire Paşayeva,"Allah,seven kalplerdedir" kitabından)

Bu, sevgili babamın çok sevdiği sk sık anlattığı hikâyelerden biriydi. Bunu bize pek çok kez anlatmıştı. Biz de her defasında aynı ilgi ve merakla dinlemiştik ve bir kez olsun babamıza: “Eh, yeter artık, bunu defalarca anlattın,”x9d dememiştik. Yıllar sonra anladık ki, babam aslında bu hikâyeyi bize, daha önce anlattığını unuttuğu için, yeniden anlatmıyormuş... Bu hikâyeyi bile bile tekrar ediyormuş bizlere. “Tekrar, bilginin anasıdır”x9d diye boşa söylememiş atalarımız. Ama babam bu hikâyeyi sadece bilmemiz için değil, mesajı derinden kavramamız için sürekli tekrarlıyormuş... 
“Bir zamanlar çok ama çok zengin bir tacir varmış. Bu tacir çalışmanın insan hayatı için vazgeçilmez bir kaynak olduğuna inanır ve herkese de anlatmaya çalışırmış. Bu tacir, insanlara yardım etmeyi seven, malını paylaşmaktan çekinmeyen birisiymiş. Bu tacirin de kendisine hiç benzemeyen bir oğlu varmış. Hep kendini düşünen, eğlence arayan, cimri, kimseye maddi veya manevi yardımı dokunmayan bir oğlanmış. Tacir oğlunun böyle bir hayat sürmesinden dolayı çok rahatsızmış. Bir gün oğlunu yanına çağırmış ve: 
”“ Bak, oğlum, senin bu hâlini hiç beğenmiyorum. Sen hiç çalışmıyorsun, sürekli eğleniyorsun. Dünya malıyla ilgileniyorsun. Benim bir ayağım çukurdadır, bir gün benim yerime sen geçeceksin, onun için çalışmayı öğren ve biraz da kendi adına bir şeyler yap ki, senin ardından da insanlar iyi şeyler söylesinler. Her şey para demek değildir”¦ 
Oğlu ise cevap vermiş: 
”“ Ben niye çalışayım ki baba! Zaten sen çok zenginsin. Bu para bana hayatımın sonuna kadar yeter”¦ 
”“ Peki, oğlum, senden son bir isteğim var. Ben öldüğümde, beni çok sevdiğim çoraplarımla birlikte gömmeni istiyorum, tamam mı?
”“ Tamam, baba, dediğini mutlaka yapacağım. Bundan kolay ne var ki? 
Gün gelir ve tacir ölür. Tacirin elbiseleri soyulur, sıra çoraplarına geldiğinde oğlu imama dönüp:
”“ Rahmetli babam, çoraplarını çok severdi ve ölmeden önce bana çoraplarıyla gömülmek istediğini söyledi, vasiyet etti, bırakın, çorapları kalsın,”x9d demiş. 
İmamın bu teklifi kabul etmediğini görünce, babasının vasiyeti yerine getirilirse, bunun karşılığında çok para vereceğini söylemiş. Fakat buna rağmen imam yine de kabul etmemiş. Bunun üzerine oğlan:
”“ Baba, beni affet. Elimden geleni yaptım ama yine de çoraplarınla gömülmen izin vermiyorlar, demiş. 
Nihayet tacirin çorapları çıkarıldığında içinden bir kâğıt parçası da çıkmış. Kâğıtta şunlar yazılıymış:
“Oğlum, ben hayattayken çok zengin bir adamdım ama neye yarar? Gördüğün gibi, öldükten sonra yanımda bir çift kirli çorabı bile götüremiyorum. Yanıma sadece insanların sevgilerini, saygılarını ve hayır dualarını alabiliyorum.”x9d
Bugünün dünyasında en zor şey “insan”x9d olmaktır! Dünya nüfusu sürekli artıyor ama gerçek insanların sayısı azalıyor. Ben, bugünün dünyasında evlat yetiştiren anne ve babalara sesleniyorum. Evlatlarına her gün nasihat edin ve mutlaka bunları söyleyin: “Evladım, hangi mesleğe sahip olursan ol, hangi görevi yaparsan yap hiçbir önemi yoktur. Önce insan olmayı öğrenmelisin! Öğrenmeye, ilk önce insan olmayı öğrenmekten başla! Hayatta insanın en zor öğrendiği şey insan olmayı öğrenmektir! Ömrünün sonuna kadar insan olmayı öğrenemeyen o kadar adam var ki! Unutma, insan olmayı öğrenemezsen, kim olduğunun, neci olduğunun, nerden gelip nereye gittiğinin hiçbir önemi yoktur. Bunu öğrenmeğinde kendini yaşayan bir ölü say! Öldüğünde de kimse seni hatırlamayacaktır, bundan emin ol! İnsanlıktan payı olmayanların, gönüllerde yeri olmaz! Gönüllerde yer kazanmak ise ne para pulla, ne şan şöhretle, ne de yüksek mevki, makamla olur. Bunun için kâmil insan olmak gerekir! Bu nedenle, bu fani dünyada ilk önce insanlığı öğrenmeye, insanlığı kazanmaya çalış.”x9d
© Materiallardan istifadə edərkən hiperlinklə istinad olunmalıdır.
Mətndə səhv varsa, onu qeyd edib ctrl + enter düyməsini basaraq bizə göndərin.

XƏBƏR LENTİ

Xəbərin mətnində orfoqrafik səhv var

Qeydinizi daxil edin